SEA Yönetmeliği, maddelerin ve karışımların sınıflandırılması, etiketlenmesi ve ambalajlanmasına ilişkin yönetmeliktir. Avrupa Birliğine ait CLP Yönetmeliğinin Türk mevzuatına uyarlanmış halidir.
SEA Yönetmeliği ile; madde, karışım ve bazı eşyaların uygun şekilde sınıflandırılması, etiketlenmesi ve ambalajlanması yoluyla serbest dolaşımlarını sağlamak ve çevre ve insan sağlığını bu kimyasalların etkilerinden korumak amaçlanmıştır.
Madde ve karışımların sınıflandırılması, zararlı maddelerin ve karışımların etiketlenip ambalajlanması ve bu doğrultuda ithalatçı, ihracatçı, alt kullanıcı, eşya üreticileri ve tüm ilgili taraflar için doğan yükümlülükler gibi konuları kapsar.
Yönetmeliğin 40 ve 41. Maddelerine göre, KKDİK Yönetmeliği kapsamında kayda tabi maddeler ve zararlı olarak sınıflandırılan maddeler ve bu maddeleri içerip piyasaya arz edilen karışımların bildirimi yapılmalıdır.
Ambalajların içindeki madde veya karışımı sızdırmayacak dayanıklı malzemelerden üretilmesi, tüketicilerin yanlış yönlendirilmesine yol açacak ambalajların kullanımından kaçınılması gerekmektedir. Ambalajların hazırlanmasına dair ayrıntılar için SEA Ek 2 incelenmelidir.
SEA Yönetmeliği, Madde 33’e göre, etiket yatay olarak ambalajın yüzüne yapıştırılmalı ve okunabilir olmalıdır. Etiketin rengi de etikette yer alan bilgilerin okunurluğunu etkilemeyecek şekilde ayarlanmalı, bilgiler silinmeyecek şekilde yazılmalıdır. Kimyasal etiketlerinin hazırlanması ile ilgili ayrıntılar için SEA Ek 1 incelenmelidir.
SEA Yönetmeliği, Madde 19’a göre bu etiketlerde; tedarikçinin iletişim bilgileri, halka arz edilen ambalaj içindeki madde ve karışımın nominal miktarı (başka bir yerde belirtilmiyorsa), madde ve karışımın kimliği, zararlılık işaretleri, uyarı kelimeleri, zararlılık ifadeleri, önlem ifadeleri ve ilave bilgi bölümü yer almalıdır.
Ülkemizde piyasaya sunulacak madde ve karışımların etiketleri Türkçe olarak hazırlanmalıdır. Türkçenin yanında farklı dillerde de aynı bilgiler verilebilir.
Söz konusu madde, Yönetmeliğin birinci ekinde verilen kriterleri karşılıyorsa ve madde kimliğinin etiket üzerinde ya da güvenlik bilgi formlarında yer alması ilgili tarafın fikri mülkiyet hakları açısından sakıncalı olacaksa, fonksiyonel kimyasal grup adı veya alternatif bir ad kullanmak için KKS (Kimyasal Kayıt Sistemi) aracılığıyla talepte bulunulabilir. Talep, değerlendirildikten altı hafta sonra neticelenir.
SEA Yönetmeliği, Madde 40’a göre bildirimler KKS (Kimyasal Kayıt Sistemi) aracılığıyla yapılmalıdır. Kendi halinde veya karışım içinde maddeler ithal edilecekse, ithalatçı sorumluluğu kendi üzerine alarak, yurt dışındaki gerçek veya tüzel kişilerin Türkiye’deki yerleşik temsilcileri aracılığı ile de gerçekleştirebilir.
Bu durumda yeniden bildirim yapılmasına gerek yoktur.
SEA Yönetmeliği, Madde 41’e göre, bildirimler madde ve karışımların piyasaya arz edilmelerini takiben bir ay içinde yapılmalıdır.
Sınıflandırma ve etiketleme amacıyla tedarikçi tarafından kullanılan bilgilerin toplanması ve bu bilgilerin son tedarik tarihinden itibaren en az 10 yıl boyunca erişilebilir halde tutulması gereklidir. Tedarikçinin faaliyetlerine son vermesi durumunda ise, bu yükümlülük tedarikçinin sorumluluklarını devrettiği tarafa ait olur.
Hayır. Madde veya karışım, ilgili hükümler uyarınca sınıflandırılmadan, ambalajlanmadan ve etiketlenmeden piyasaya katiyen arz edilemez.